Olay, geçtiğimiz hafta Ankara’nın Altındağ ilçesinde meydana geldi. Sabah saatlerinde esnaf ziyareti yapan başkan adayı, caddede elinde sepetle simit satan 10 yaşlarındaki bir çocuğu fark etti. Yanına yaklaşan aday, çocuğun yüzündeki yorgunluğu ve mütevazı gülümsemeyi görünce dayanamadı. Cebinden çıkardığı 100 TL’yi uzatarak, “Al oğlum, bunları satmana gerek yok. Şunları al, hepsini okulundaki arkadaşlarına dağıt,” dedi.
Kalabalığın arasında beklenmedik bir sessizlik oluştu. Küçük çocuk bir süre adaya baktı, ardından parayı nazikçe geri uzattı ve şu sözleri söyledi:

“Amca ben dilenci değilim. Annem ‘emeğini sat, el açma’ dedi. Bu simitler satılmadan eve dönmem.”
Bu sözleri duyan başkan adayı ve çevresindekiler adeta donakaldı. Birkaç saniyelik sessizliğin ardından adayın gözleri doldu. Yavaşça diz çöküp çocuğun göz hizasına geldi ve,
“Evladım, senin annen çok doğru söylemiş. Asıl senin gibi insanlara bu ülkenin ihtiyacı var,”dedi.
Olayın görüntüleri orada bulunan bir vatandaş tarafından cep telefonuyla kaydedilerek sosyal medyada paylaşıldı. Video kısa sürede milyonlarca kez izlendi ve binlerce yorum aldı. Kullanıcılar küçük çocuğun onurlu tavrını överken, birçok kişi “Gerçek zenginlik karakterde başlar” yorumunu yaptı.

Başkan adayı ise ertesi gün yaptığı açıklamada, o anı asla unutamayacağını belirtti:

“Bazen bir çocuğun sözü, insana yılların dersini verir. O gün seçim değil, insanlık kazandı.”
Küçük simitçi çocuğun ailesine ulaşmak isteyen birçok hayırsever, çocuğun eğitimine destek olmak için seferber oldu. Ancak çocuğun annesi, yapılan teklifleri nazikçe reddederek sadece oğlunun okul masraflarının düzenli karşılanmasını istedi.
“Biz kimseden para istemeyiz. Yeter ki oğlum okusun, kendi ayakları üzerinde dursun,” dedi.

Sosyal medya kullanıcıları, annenin bu sözlerini de paylaşarak “Bu ülkenin umudu bu çocuklarda” ifadelerini kullandı.

Olayın ardından küçük simitçi, okulundaki arkadaşları arasında da kahraman ilan edildi. Öğretmenleri, onun çalışkanlığı ve dürüstlüğünden sıkça söz ediyor.
Seçim meydanlarında verilen sözler, kampanyalar, afişler arasında, bu sade karşılaşma adeta bir ahlak ve onur dersi haline geldi.

Bir çocuğun onurlu duruşu, bir başkan adayının sözlerinden daha güçlü bir mesaj verdi:
“Gerçek değişim, vicdanda başlar.”